1-) Kuru Göz Sendromu Nedir?
Kuru göz sendromu, oftalmoloji alanında en sık karşılaşılan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen kronik bir hastalıktır. Kuru göz sendromu, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemektedir ve göz ardı edilmemesi gereken bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir.
Kuru göz sendromu, göz yüzeyinin yeterince nemlenememesi durumudur. Bunun nedeni ya gözyaşının yeterince üretilmemesi ya da üretilen gözyaşının hızla buharlaşmasıdır.
Gözyaşı sadece sudan ibaret değildir; üç katmanlı bir yapısı vardır:
1.a-) Lipid (yağ) tabakası: Gözyaşının buharlaşmasını engeller.
1.b-) Aqueous (su) tabakası: Göz yüzeyini nemlendirir.
1.c-) Müsin tabakası: Gözyaşının korneaya eşit dağılmasını sağlar.
Bu katmanlardaki dengesizlik, göz yüzeyinin korunmasız kalmasına ve rahatsız edici semptomlara yol açar.
2-) Kuru Göz Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Kuru göz, genellikle kendini belli etmeden başlar ve zamanla hayat kalitesini belirgin şekilde etkiler. En sık karşılaşılan belirtiler:
- Gözde batma, yanma ve kaşıntı hissi
- Kum kaçmış gibi rahatsızlık hissi
- Işığa karşı hassasiyet
- Bulanık veya dalgalı görme
- Gözlerde yorgunluk, özellikle uzun süre ekran kullanımı sonrası
- Gözlerde kızarıklık
- Aşırı sulanma (paradoksal olarak gözyaşı eksikliğine karşı refleks bir tepkidir)
Bu belirtiler, özellikle rüzgarlı havalarda, klimalı ortamlarda ya da uzun ekran maruziyeti sonrası daha da belirginleşebilir.
3-) Kuru Göz Sendromunda Risk Faktörleri nelerdir ?
Kuru göz sendromu birçok faktörle ilişkilidir.
- İlaçlar: Antihistaminikler, antidepresanlar, tansiyon ilaçları gibi bazı sistemik ilaçlar gözyaşı üretimini azaltabilir.
- Göz kapağı problemleri (kirpik dibi iltihabı, göz kapağında kapanma sorunu) Kuru göz sendromuna yol açabilmektedir.
- Kontakt lens kullanımı
- Uzun süre bilgisayar veya telefon kullanımı ile göz kırpma refleksinin azalması
- Düşük nem, rüzgâr, klima gibi çevresel faktörlere maruz kalmak
- Sistemik hastalıklar (Schögren Sendromu )
- Göz cerrahileri (Excimer Lazer, Akıllı Mercek )
- Yaş
- Cinsiyet
4-) Kuru Göz Sendromunda Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Tanı, hem hastanın şikâyetleri hem de detaylı göz muayenesiyle konulur. Kullanılan bazı tanı yöntemleri şunlardır:
- Slit-lamp muayenesi ilegöz yüzeyindeki hasar, inflamasyon ya da gözyaşı kalitesi değerlendirilir.
- Tear Break-Up Time (BUT) ile gözyaşı tabakasının ne kadar sürede bozulduğunu ölçer.
- Schirmer testi ile gözyaşı üretim miktarını ölçmek için alt göz kapağına ince bir kağıt şerit yerleştirilir.
- Meibografi: Meibomian bezlerinin yapısal durumunu görüntülemek için kullanılır.
- Kornea ve konjonktiva boyama testleri
Gerektiğinde laboratuvar testleriyle altta yatan otoimmün hastalıklar da araştırılabilir.
Modern teknolojiler ise tanıyı daha kapsamlı ve konforlu hâle getirir. Bu alanda öne çıkan cihazlardan biri Kanghua DRY-EYE(B) modelidir.
4.a) Kanghua DRY-EYE(B):
Kanghua DRY-EYE(B), kuru göz teşhisinde kapsamlı bir dijital analiz platformu sunar. Tamamen non-invaziv, yani göz yüzeyine müdahale etmeden çalışır; damla veya kağıt şerit gerektirmez. Bu sayede hasta konforunu en üst düzeyde tutar.
Cihazın Sağladığı Başlıca Ölçümler:
- NIBUT: Gözyaşının bozulma süresini ölçer. 5 saniyenin altında ise durum cididir ve otolog serum gerekir.
- Gözyaşı menisküs yüksekliği: Gözyaşı hacmini değerlendirir.
- Meibografi: Meibomian bezlerinin haritalamasını yapar.
- Lipid tabakası kalınlığı: Gözyaşının yağ tabakasını değerlendirir.
- Göz kapağı ve yüzey analizi
- Yüzey sıcaklığı ölçümü
5-) Kuru Gözde Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kuru göz tedavisi, altta yatan nedene göre planlanır. Gözyaşı üretimindeki azalma, gözyaşı buharlaşmasındaki artış ya da her ikisinin birlikte olduğu karma tip vakalarda tedavi yaklaşımı farklıdır. Tedavi basamaklı ve kişiye özeldir; çevresel düzenlemelerden başlayarak ileri biyolojik uygulamalara kadar uzanır.
5.a) Suni Gözyaşı Damlaları:
Kuru göz tedavisinin temelini, eksik olan nemi yerine koymak oluşturur. Sodyum hiyalüronat, gözyaşına benzer viskoelastik özelliklere sahip olup kornea yüzeyini nemlendirir ve hücresel iyileşmeyi destekler.
Özellikle koruyucu madde (prezervan) içermeyen damlalar, sık kullanımda göz yüzeyine zarar vermediği için tercih edilmelidir. Hafif-orta şiddette kuru gözlerde, düzenli ve sık kullanım genellikle yeterlidir.
5.b) Siklosporin A (Topikal İmmün Modülatör):
Kronik kuru göz vakalarında sıklıkla göz yüzeyi inflamasyonu eşlik eder. Siklosporin A gözyaşı bezlerini baskılayan immün yanıtı azaltarak uzun vadede üretimi artırır. Yıllarca kullanılsa bile (10 yıl) hearangi bir lokal ve sistemik yan etkisi yoktur. Prezervansız olup son derece güvenli bir ilaçtır.
Başlangıçta yanma-batma gibi geçici yan etkiler olsa da; soğuk kulanılarak bu yan etkiler 15 günde azalır. Üç aylık düzenli kullanımda belirgin fayda sağlar. Özellikle Sjögren sendromu gibi otoimmün nedenli kuru gözlerde klinik etki daha nettir.
5.c) Otolog Serum ve PRP Tedavisi:
Otolog Serum ve PRP Göz Damlaları, geleneksel tedavilere kıyasla yalnızca bir lakrimal kayganlaştırıcı (“Lakrimal kayganlaştırıcılar,” gözyaşlarının işlevini taklit eden ve göz yüzeyini nemlendirerek kayganlık sağlayan maddelerdir.) olarak değil, aynı zamanda doğal gözyaşlarını daha yakından taklit etmelerini sağlayan ek biyokimyasal bileşenler içererek potansiyel bir avantaj sunar.
Otolog Serum Göz Damlasının bileşimi gözyaşına benzer. Gözyaşı ile karşılaştırdığımızda çoğu konsantrasyon eşdeğerdir, tek istisna Otolog Serum Göz Damlasının gözyaşında bulunandan daha fazla A vitamini, lizozim, dönüştürücü büyüme faktörü-β (TGF-β) ve fibronektin içermesidir. Gözyaşındaki hayati öneme sahip temel bileşenlerin neredeyse tamamının serumda da mevcut olduğu göz önüne alındığında, bu muazzam benzerlik, serumu oküler yüzeyin bakımı için son derece etkili bir seçenek haline getirmektedir. Diğer tüm damlarlar mama gibi iken, otolog serum ve PRP anne sütü gibi doğal ve orjinaldir.
Otolog Serum Göz Damlası Nasıl Elde Edilir ?
Öncelikle hastadan steril ortamda kan alınır ve daha sonra doğal pıhtılaşma süreci başlar. Pıhtı oluştuktan sonra, üstteki sıvı hemolize neden olmadan serumu katı bileşenlerden ayırmak için santrifüj edilir. Bu işlem toplamda 30 dakika sürmektedir. Santrifüjlemeden sonra, serum steril bir kaba boşaltılır ve daha sonra istenen konsantrasyonda seyreltilir.
Otolog Serum Göz Damlası özel şişelerde hastaya verilir. Otolog Serum Göz Damlası Soğuk zincirde saklanmalıdır. Tedavi süreci 2 ila 3 ay olarak değişmektedir.
Doktorun tavsiyesi ile tedavi tekrarlanabilir.
5.d) Kök Hücre Temelli Tedaviler:
Son yıllarda hızla ilerleyen rejeneratif tıpta kök hücre bazlı terapiler, kuru göz sendromuna yönelik daha kalıcı ve etkili tedavi seçeneklerinin kapısını açmıştır. Kuru göz sendromu tedavisinde rejeneratif tıpta kök hücre bazlı terapilerde Mezenkimal Kök Hücre Exosomeları dikkat çekmektedir.
Yapılan Çalışmalarda;
Mezenkimal Kök Hücre türevi Exosomeların kuru göz sendromu semptomlarını önemli ölçüde hafifletebileceği gösterilmektedir.
Exosomelar; hücre yenilenmesinde rol oynayan hücresel ve biyokimyasal olayları düzenleyebilme kapasitesine sahip, çok sayıda büyüme faktörü içeren ve yeni doğan göbek bağı dokusundan elde edilen Mezenkimal Kök Hücrelerin (MKH) kültür ortamından özel işlemlerle saflaştırılarak elde edilen protein kesecikleridir.
Exosome; göbek bağı dokusundan elde edilen Mezenkimal Kök Hücre’lerden izole edilen hücresiz bir üründür.
EXOSOMELAR T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI YÖNERGESİNE GÖRE GMP ( GoodManufacturingPractice) TESİSTE ÇOĞALTILIR.
Hastadan doku alınmasına gerek yoktur.
Exosome Göz Damlası Kullanımı:
Günde 4 sefer 2 göze birer damla şeklinde uygulanır. Tedavi süreci 1 aydır. Exosome Göz Damlası özel steril şişelerde hastaya verilir. Açılmamış ambalajlı damlalar dondurucuda saklanmalıdır. Kullanım zamanı gelince oda sıcaklığında ya da +4 derecede çözülerek kullanılmalıdır. Çözünen ürün tekrar dondurulmamalıdır ve +4 derecede saklanmalıdır.
Doktorun tavsiyesi ile tedavi tekrarlanabilir.
Exosome Göz Damlası cerrahi işlem gerektirmediği için otolog tedavilerden üstün bir üründür, oluşabilecek komplikasyonları önemli ölçüde azaltır. Mezenkimal kök hücre exosomeları yeni doğan göbek bağı dokusundan elde edilir ve bu doku hiçbir dış faktöre maruz kalmamış saf ve toksin içermeyen bir dokudur. Üstün olmasının bir nedeni de budur çünkü otolog ürünlerde hastanın hücreleri hasta ile aynı yaşa ve aynı kaliteye sahiptir.
5.e) Meibomian Bez DisfonksiyonuTedavisi:
Meibomian bezleri, gözyaşının lipid (yağ) tabakasını salgılar.Bu bezlerin tıkanması veya kalitesiz lipid üretmesi, gözyaşının buharlaşmasını artırır, kuru göze neden olur.
Eğer kuru gözün temelinde gözyaşının lipid (yağ) tabakasının yetersizliği varsa, bu genellikle meibomian bezlerinin tıkanıklığına bağlıdır. Tedavi bu tıkanıklığı açmayı ve bez fonksiyonunu iyileştirmeyi hedefler.
Bu tedavilerin birçoğu birbirini tamamlayacak şekilde kombine edilebilir. Gözyaşı analiziniz ve tanı testleriniz doğrultusunda size özel bir tedavi planı yapılabilir.
Sonuç: Kuru göz sendromu, yalnızca gözdeki bir nem eksikliği değil; aynı zamanda günlük yaşam kalitesini etkileyen, zamanla ilerleyebilen sistemik bir tabloya işaret edebilir. Bu nedenle sadece damla kullanmakla değil, bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekir.Doğru tanı konulmadığında, uzun süreli şikâyetler bir kabule dönüşebilir: “Gözüm hep böyle”, “Geceleri yanıyor ama geçiyor” gibi cümleler, aslında göz yüzeyinin sessizce alarm verdiğinin ifadesidir. Oysa bugün elimizde; tedavilerden rejeneratif yaklaşımlara, dijital analizlerden kök hücre destekli seçeneklere kadar çok sayıda bilimsel çözüm bulunuyor.