TAKSİFOLİN: Üç Etkili Yeni İlaç

Göz Damarlarını Koruyan Güç: Taksifolin

1.)Göz Sağlığı Nedir ?

Göz sağlığı denildiğinde çoğumuzun aklına ilk olarak görme keskinliği gelir. Oysa gözümüzün derinliklerinde, görme yetimizi asıl taşıyan yapı olan retina, yoğun bir damar ağıyla çevrilidir. Bu incecik damarlar, tıpkı kalp veya beyin damarlarımız gibi; besler, oksijen taşır ve gözümüzü hayatta tutar.

İşte bu noktada, bilimsel araştırmalarda dikkat çeken bir doğal bileşen öne çıkıyor: Taksifolin (Dihidroquercetin).

2.)Taksifolin Nedir?

Taksifolin, flavonoidler ailesine ait doğal bir antioksidandır. En çok Sibirya karaçamı gibi yüksek rakımda yetişen bitkilerde bulunur. Antioksidan kapasitesi oldukça yüksektir ve serbest radikalleri etkisiz hale getirme konusunda C vitamini gibi klasik antioksidanlara göre çok daha güçlü olduğu gösterilmiştir.

Ancak onu özel yapan sadece bu değil…

3.)Göz Sağlığında 4 Kapsamlı Koruma Nasıl Olur ?

Modern araştırmalar taksifolinin göz sağlığına yönelik 4 temel etkisini ortaya koyuyor:

3.1.) Damar Koruyucu Etki (Mikrovasküler Regülasyon):

Retinayı besleyen kılcal damarlar yaşla, diyabetle, hipertansiyonla veya çevresel toksinlerle zayıflayabilir. Taksifolin bu damarların bütünlüğünü koruyarak hem kan akışını düzenliyor hem de damar duvarlarının esnekliğini destekliyor.

Taksifolin, kılcal damarlardaki perisitlerin sayısını ve canlılığını artırarak damar bütünlüğünü ve akışkanlığını yeniden kazandırır. Bu sayede, diyabete bağlı damar tıkanıklıklarının ve iskeminin önüne geçilir. Ayrıca, tromboz oluşumunu engelleyerek pıhtılaşmayı azaltır. Bu özellikleri sayesinde, diyabetik retinopatide oldukça kullanışlı bir tedavi seçeneği olabilir.

Taksifolin, diyabetik retinopatide kanamanın en sık nedeni olan yeni ve zayıf damar oluşumunu engelleyerek göz kaybına neden olan kanamaların önüne geçer.

 3.2.) Sinir Hücrelerini Koruma (Nöroprotektif Etki):

Retinadaki sinir hücreleri zamanla inflamasyon ve oksidatif stres nedeniyle zarar görebilir. Taksifolin bu hasarı önlemeye yardımcı olarak, özellikle görme sinirinin sağlıklı çalışmasına katkı sunuyor. Nöroprotektif etkisi sayesinde, hem optik siniri hem de ganglion hücrelerini koruyarak glokomun ilerlemesini önlemede son derece faydalı bir moleküldür. Ganglion hücrelerini besleyen kılcal damarlardaki kan akışını artırarak, sinir hücresi ölümünün önüne geçer.

3.3.) Hücre Yaşamını Destekleme (Sitoprotektif Etki):

Retina pigment epiteli gibi ışığa en çok maruz kalan hücrelerde zamanla “hücre ölümü (apoptoz)” gelişebilir. Taksifolin, bu hücrelerin daha uzun süre canlı kalmasına destek oluyor. Bu sayede sarı nokta hastalığında en çok etkilenen kısımlardan biri olan retina pigment epitelini koruyarak hastalığın ilerlemesini durdurur.

3.4.) Katarakt Oluşumunu Engeller:

Yapılan çalışmalarda, anti-inflamatuar ve antioksidan etkileri sayesinde lenste meydana gelen kesafeti önleyerek katarakt oluşumunu engellediği gösterilmiştir.

4.) Taksifolin Kimler İçin Önemlidir?

• Diyabet hastaları (özellikle diyabetik retinopati riski taşıyanlar).
• Glokom geçmişi olan bireyler.
• Sarı nokta hastalığı (makula dejenerasyonu) olanlar.
• Yoğun ekran maruziyeti yaşayan çalışanlar veya öğrenciler.
• Gözünü yorgun hisseden ve net görme kalitesinde azalma yaşayan bireyler.
• Katarakt hastalığı olanlar için.

5.) Bilim Ne Diyor?

Yapılan deneysel çalışmalarda, taksifolinin retina hücrelerini oksidatif hasardan koruduğu, göz damarlarında kan akışını artırdığı ve inflamatuvar belirteçleri baskıladığı gösterilmiştir. Özellikle retina pigment epitelinde hücre ölümünü azalttığı ve ganglion hücrelerinde damar tıkanıklığını önlediği raporlanmıştır. Bu sayede, hem diyabetik retinopatide, hem sarı noktada hem de glokomda aynı anda etki edebilecek kadar mükemmel bir molekül ortaya çıkmaktadır. Tüm bu retina hastalıkları ve katarakt, yaşlanmanın bir sonucu olarak meydana gelmektedir. Biz göz hekimleri, her hastalık için ayrı bir ilaç vermektense birkaç hastalığa etki eden tek bir ilacı vermeyi daha doğru buluruz. Çünkü bu hastalar, yaşlı oldukları için başka hastalıkları nedeniyle de birçok ilaç kullanmaktadır. Bu nedenle, ilaç sayısını azaltmak son derece pratik bir uygulamadır.