Adenoviral Konjuktivit

ADENOVİRAL KONJONKTİVİT- BİLGİLENDİRME METNİ
1-) Adenoviral Konjonktivit Nedir?
Adenoviral konjonktivit, gözün saydam tabakası olan konjonktivanın, adenovirüs adı verilen bir virüs tarafından enfekte olmasıyla gelişen son derece bulaşıcı bir göz hastalığıdır. Genellikle kırmızı göz hastalığı olarak bilinir ve viral konjonktivit vakalarının büyük çoğunluğundan adenovirüsler sorumludur.
2-) Adenoviral Konjonktivit Neden Olur?
Adenoviral konjonktivit, adenovirüs adı verilen bir grup virüsün bazı tiplerinin gözü enfekte etmesiyle oluşur. Adenovirüsler, insanlarda solunum yolu enfeksiyonları gibi farklı hastalıklara da yol açabilen, çift zincirli DNA virüsleridir. Ancak bunların bazı alt tipleri gözde özellikle konjonktiva adı verilen dış zar tabakasını tutarak kızarıklık ve iltihaplanmaya neden olur. Hangi adenovirüs tipinin bulaştığına bağlı olarak hastalığın seyri değişebilir. Bazı tipler yalnızca göz yüzeyini etkilerken, bazıları gözün daha derin katmanlarına da zarar verebilir.
3-) Adenoviral Konjonktivit Nasıl Bulaşır?
Adenoviral konjonktivit son derece bulaşıcıdır ve genellikle doğrudan temas yoluyla yayılır. En sık bulaşma yolları; enfekte bir kişinin elleri, gözyaşı, kişisel eşyaları (havlu, yastık, göz damlası) ya da yüzeylerle temas edilmesiyle gerçekleşir. Virüs eller aracılığıyla göze taşınabilir, bu nedenle hasta biriyle tokalaşmak veya aynı eşyaları kullanmak bulaşmaya neden olabilir. Ayrıca yüzme havuzları gibi ortak kullanım alanlarında da yayılabilir. Virüs çevre yüzeylerde günlerce canlı kalabildiğinden, el hijyeni ve yüzey temizliği bulaşmayı önlemede çok önemlidir.
4-) Adenoviral Konjonktivit Belirtileri Nelerdir?
- Gözde ani bir şekilde başlayan kırmızılık,
- Gözde sulanma,
- Işık hassasiyeti (fotofobi),
- Göz kapağı şişliği
- Yabancı cisim hissi
- Kulak önünde (preauriküler) lenf bezinde şişlik
Adenoviral konjonktivit genellikle tek gözde başlar, bu rahatsızlık birkaç gün içinde diğer göze de sıçrayabilir.
5-) Adenoviral Konjonktivit Tanısı Nasıl Konur?
Tanı çoğunlukla klinik bulgulara dayanır. Ancak kesin tanı için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir:
- Antijen tespiti
- PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu): Viral DNA’yı saptar.
Tanı testleri genellikle gerekli değildir, ancak epidemik durumlarda veya sağlık çalışanlarından ayırıcı tanı için istenebilir.
6-) Adenoviral Konjonktivitin Tedavisi Var mı?
Adenoviral konjonktivitin spesifik bir antiviral tedavisi yoktur. Hastalık genellikle 1-3 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Tedavi, semptomların hafifletilmesine yöneliktir:
- Soğuk kompres: Rahatlatıcı etki sağlar.
- Suni gözyaşı: Göz kuruluğunu ve batmayı azaltır. Ciddi vakalarda PRP ve Otolog Serum uygulamaları ile rahatlama sağlanır.
- Hijyen önlemleri: Bulaşma riskini önlemek için önemlidir.
Kortikosteroid damlalar ise ciddi korneal tutulum varsa doktorunuzun uygun görmesiyle kullanılabilir. Uzun süreli kullanımı ciddi yan etkiler doğurabileceğinden mutlaka doktorunuza başvurunuz.
7-) Adenoviral Konjonktivitte Korneal Tutulum (Keratit) Gelişirse Ne Olur?
Adenoviral konjonktivitin bazı formlarında keratit gelişebilir.
Bu durum:
- Görme bulanıklığına neden olabilir.
- Gözün saydam tabakası olan korneanın hemen altında, iyileşme sürecinde bazı beyaz lekeler veya izler oluşabilir. Bu lekeler gözle bakınca genellikle fark edilmez, ama bulanık görmeye ya da ışığa hassasiyete neden olabilir.
- Aylarca süren şikâyetlere yol açabilir.
- Tedavisinde; soft steroid, siklosporin ve otolog serum kullanılır.
8-) Adenoviral Konjonktivitten Korunma Yolları Nelerdir?
- El hijyenine dikkat edilmelidir.
- Havlu, makyaj malzemesi, yastık gibi kişisel eşyalar paylaşılmamalıdır.
- Lens kullananlar hastalık süresince lens takmamalıdır.
- Gözde enfeksiyon varken iş veya okul gibi ortamlardan uzak durulmalı, bulaştırıcılık riski bitene kadar izolasyona özen gösterilmelidir.
9-) Sonuç:
Adenoviral konjonktivit; genellikle hafif ve kendini sınırlayan bir tablo sergilese de yüksek bulaşıcılığı nedeniyle bireysel dikkatsizlikler toplum sağlığını tehdit edebilir. Özellikle okul, kreş, iş yeri gibi kalabalık ortamlarda bulaş hızla yayılabildiğinden, kişisel hijyen kadar toplumsal sorumluluk da önemlidir. Hastalığın yayılmasını önlemek için erken tanı, hijyen önlemlerine uyum ve gerektiğinde bir göz hekimine başvurmak büyük önem taşır. Bilinçli ve sorumlu davranmak hem kişisel iyileşmeyi hızlandırır hem de toplumsal salgın riskini azaltır. Unutulmamalıdır ki, basit gibi görünen bir göz kızarıklığı, zamanında önlem alınmadığında onlarca kişiye bulaşabilecek bir enfeksiyona dönüşebilir.